Milletvekili Karahocagil, “Gündem dışı konuşmamın konusu, Şehzadeler Şehri Amasya’mızın 14 Şubat 1175 tarihinde fethi ile ilgilidir. Amasya, 8500 yıllık tarihi geçmişe sahip, 14 medeniyete ev sahipliği yapmış, 14 ayrı medeniyetin kültürü ile yoğrulmuş eğitim, kültür ve turizm şehridir.

Tenhasında bir at eşelense, toynağı bir medeniyete dokunur, denilen bir şehirdir. Evliyalar- Enbiyalar, Alimler-Ulemalar, Şehitler-Şühedalar şehridir.

Dünya tarihine malolmuş, dünyaca ünlü coğrafyacı Strabon’un doğduğu şehir, hekimlerin piri lokman hekimin şehri, halen yazdığı kitapları ders kitabı olarak okutulan Fatih Sultan Mehmet döneminin ünlü cerrahı Sabuncuoğlu Şerefeddin’in doğduğu ve yetiştiği şehir ve yine İstanbul Fatih’i, Sultan Mehmed’in hocası Akşemseddin’in tıp dalında okuduğu, yetiştiği şehirdir.

Dünyaca ünlü kadın şair Mihri Hatunun şehri, hattatların okçuların Piri Şey Hamdullah gibi birçok ilim ve sanat insanının yetiştiği şehir Amasya. 3 kıtaya, 24 milyon km kareye, 7 denize hükmeden Osmanlı İmparatorluğuna sultan yetiştiren şehzadeler şehri. 1402 yılında Ankara savaşında Osmanlı Sultanı Yıldırım Bayezid’in, Timur’a yenilmesiyle imparatorluk dağılmıştı. 11 yıllık fetret dönemi sonunda 1413 yılında Amasya Valisi Çelebi Mehmed’in diğer kardeşlerini saf dışı bırakmasıyla Osmanlı İmparatorluğunun 2. Defa kuruluşu Amasya da sağlanmıştır. Bazı tarihçiler bu ikinci kuruluşu daha da önemser ve Osmanlının gerçek kuruluşunun fetret devri sonrası olduğunda birleşirler. Tarihi çok iyi bilen, Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu için Amasya’yı seçmesi rastlantı değildir. 12 Haziran 1919 da Amasya Tamimi ile Cumhuriyetimizin kuruluşu tüm dünyaya Amasya’da ilan edilmiştir. Bugün dahi Amasya halkında bu sadakati, bu vatan sevgisini, devletine güveni görebilir birebir şahit olabiliriz. Amasya’nın Fethi’nin 947. Yılı Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan tarafından kazanılan 1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra hızla Türkleşen Anadolu, yaklaşık bin yıldır Türk ve İslam topraklarıdır. 1071’de başlayan Anadolu’daki Türkleşme süreci 14 Şubat 1075 yılında Amasya’nın, Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan’ın emirlerinden ve Danişmend’li Bey’liğinin kurucusu Ahmet Gazi tarafından fethedilmesiyle devam ettirilmiştir.

Eski tarihlerin, Danişmendname’ye dayanarak verdikleri bilgilere göre Hicri 467 Miladi 1075 yılında Amasya, Danişmend Ahmet Gazi ve ona bağlı akıncılar tarafından önce kuşatılmış aylarca süren kuşatmanın nihayetinde de Amasya Türklerin eline geçmiştir. Tarih kaynaklarından edindiğimiz bilgilere göre Amasya’nın aylarca devam eden kuşatması sırasında sayısız kahramanlık hikayeleri ile fetih zenginleştirilmiştir. Bahar ayının başında Amasya tamamen Türklerin eline geçmiştir. O gün bugündür Türk ve Müslüman toprakları ile günümüze kadar gelinmiştir. Bizler şimdi yaklaşık bin yıllık Müslüman Türk olan bir şehirde yaşıyoruz. Fetih yılı için kültürel alandaki çalışmalarımız Valiliğimiz ve Belediyemiz tarafından hazırlanan etkinlikler ile kutlanmaktadır. Amasya’nın Fetih yılını, önümüzdeki yıllarda daha da zenginleştirilmiş programlarla kutlamayı planlıyoruz. Bilindiği gibi bu topraklar nice devletlere başkentlik yapmış ve sayısız devlet adamları yetiştirmiştir. “Şehzadeler Şehri” adı ile anılmaktadır. Bu sıfat boşuna kazanılmamıştır. Osmanlıyı zirveye taşıyan Yükselme Döneminin o büyük padişahları evvela bu şehirde valilik yapmış daha sonra Osmanlının başkenti Edirne’ye, Bursa’ya ve nihayetinde İstanbul’da tahta çıkmıştır. Bizler bu onurlu tarihimizi devam ettirmek ve daima zirveye oynamak zorundayız. Büyük düşünmeliyiz ve büyük işlere imza atmalıyız. Fetih günlerinin kutlanması büyük düşünmelere ve büyük atılımlar yapmaya zemin hazırlamaktır. 947’nci yılımızın coşkusu Amasya’nın yurt içinde ve yurt dışında tanıtımı için iyi bir fırsat olacağı inancındayım. Bu amaçla önümüzdeki yıllarda yazılı ve görsel çeşitli yayınların dağıtımını yapacağız.” diye konuştu