16:25 - Başkanı Sevindi, Başarılı Gençlerle Bir Araya Geldi
16:20 - Başkan Yeşilgöz “2025 Yılı Bütçesine Yönelik Taleplerimizi Yineleyeceğiz”
16:07 - Amasyada Tır Kazası 1 Yaralı
16:00 - Kış Lastiği Zorunluluğu 1 Aralık’ta Başlıyor
15:56 - Amasya’da Sağlık ve Eğitimdeki Yatırımlar Vali Bakan’a Sunuldu
15:43 - Ey DÜNYA
15:33 - Amasyalı 13 Yaşındaki Genç Mucit, Tarihi Yapay Zeka ile Geleceğe Taşıyor
15:26 - Başkan Taşkın, Giyecek Yardımı Enflasyona Göre Revize Edilsin
15:19 - Emeklilere Özel Tiyatro Gösterisi
15:11 - Amasyalı Hayırseverler, Tanzanya’da Susuzluğa Çözüm Oldu
Türk Eğitim-Sen Amasya Şube Başkanı Kamil Terzi,1 Mayıs’ta tüm kamu çalışanlarını Samsun’a bekliyoruz dedi. Terzi, milli mücadelenin başlamasının 100. Yılı olması nedeniyle Türkiye Kamu-Sen’in 1 Mayıs programını Samsun’da yapacağını açıkladı. 1 Mayıs 2019’da Samsun’da hem kamu çalışanlarının talep ve beklentilerini haykıracaklarını hem de Türkiye sevdasının nasıl olduğunu göstereceklerini bildirdi. Terzi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Nasıl ki Büyük Atatürk ve yol arkadaşları, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak basarak, Türkiye’yi esaretten kurtararak milli mücadeleyi başlattılarsa; inşallah Türkiye Kamu-Sen de 1 Mayıs 2019’da Samsun’a ayak basacak ve kamu çalışanlarını sendikal esaretten kurtaracak yeni bir süreci başlatacaktır. 1 Mayıs’ta tüm kamu çalışanlarını ve ailelerini Samsun’a bekliyoruz. Türkiye Kamu-Sen’in gücünü hep birlikte gösterelim.” 657 Sayılı DMK’nın tartışılmasına varız; ama kırmızı çizgimiz iş güvencemiz. Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kamu çalışanlarına yönelik personel reformu yapılması gerektiğine ilişkin sözlerini değerlendiren Terzi, “Bu açıklamayı temkinle karşıladık” dedi.
Geçmiş yıllarda, ‘İşçi-memur ayrımını ortadan kaldıralım’ şeklindeki tartışmaları hatırlatan Terzi, Türkiye Kamu-Sen’in bu tartışmalar üzerine bir kitapçık bastırdığını ve konuyla ilgili çok sayıda öneri getirdiğini bildirdi. Her önüne gelenin iş güvencesini tartışmaya açtığını söyleyen Terzi sözlerini şöyle sürdürdü: “657 Sayılı DMK, 1965’den bu yana yüzlerce kez değiştirildi. Biz de kanunun tartışılmasına varız; ama kırmızı çizgimiz iş güvencemizdir. Anayasa’nın 128. Maddesi, ‘Devletin asli ve sürekli işleri devlet memurları eliyle yürütülür’ der. Yani devlet, hizmetini memurlar eliyle vatandaşına ulaştırıyor. Dolayısıyla iş güvencemizden asla taviz vermeyiz. Anlaşılıyor ki, seçimden sonra bu konu yine tartışma konusu olacak. Dün ve bugün olduğu gibi yarın da devlet memurlarının kazanılmış haklarının ellerinden alınmaması için her türlü direncimizi ortaya koyacağız.” Yetkin, donanımlı, sözüne itibar edilen kişiyi okul müdürü yapmaz iseniz, sadece bir sendika, vakıf, dernek, cemiyet mensubiyeti üzerinden okul müdürü atarsanız, başarılı olma şansımız var mı?
MEB’in 21 Nisan tarihinde yönetici atama sınavı yapacağını hatırlatan Terzi, bu sınava yönelik eğitimcilerin ilgisinin beklenen düzeyde olmadığını kaydetti. Bunun nedeninin geçmişte mülakat çeteleri marifeti ile çalışanların alın terlerinin gasp edilmesi olduğunu bildiren Terzi, şunları kaydetti: “2014 yılında Teşkilat Kanunu’nun değiştirilmesiyle birlikte çok başarılı, ödülleriyle adından söz ettiren, mesleğinde yetkin birçok başarılı idarecinin görevine bir gecede son verildi. Bu yöneticilerin yerine mülakat marifetiyle tek sıfatı yandaşlık olan ehliyetsiz, liyakatsiz insanlar getirildi. Mülakatlarda o kadar haksızlık yaşandı ki…”
Sayın Cumhurbaşkanı’nın eğitim ve kültürde istenilen hedeflere ulaşılamadığını söylediğini bildiren Geylan, bunun nedenin okulların ehliyetsiz insanlar tarafından başarısız şekilde yönetilmesi olduğunu söyledi. “Bir okul, müdürü kadar okuldur” diyen Terzi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yetkin, donanımlı, sözüne itibar edilen kişiyi okul müdürü yapmaz iseniz, sadece bir sendika, vakıf, dernek, cemiyet mensubiyeti üzerinden okul müdürü atarsanız, başarılı olma şansımız var mı? ” Ne kadar çirkinleşirse çirkinleşsinler, teşkilatımızın hakkını, hukukunu
korumak için her türlü enstrümanı sonuna kadar kullanırız. Geçtiğimiz haftalarda Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un, ‘Yönetici mülakatlarında güvenlik soruşturması temiz olan adaylara, yazılı sınav puanı ne ise mülakat puanı da o verilecek’ şeklindeki talimatını dile getiren Terzi, “Türk Eğitim-Sen olarak talebimiz de bu idi. Sayın Ziya Selçuk’a bu tutumundan dolayı teşekkür ediyoruz. Dileriz, önümüzdeki süreçte, geçmiş dönemlerdeki sıkıntılar yaşanmaz” dedi.
Terzi, son yapılan görevde yükselme mülakatlarında da Bakan Selçuk’un talimatıyla kul hakkı yenilmediğine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Son iki öğretmen alımında güvenlik soruşturması temiz olan adaylara mülakat puanı olarak KPSS puanı verildi. 18 Şubat ile 1 Mart tarihleri arasında bütün illerde görevde yükselme sınavını kazanan adayların mülakatları yapıldı. Bu süreçte geçmiş dönemlerde olduğu gibi bir sendikanın elinde torpil listeleri ile il milli eğitim müdürlüklerine ya da komisyon üyelerine baskı yaptığını duydunuz mu? Duymadınız, çünkü Bakan talimat verdi. Önceden malum sendika; yardımcı hizmetler sınıfında çalışanlara, ‘Memur olmak istiyorsan bana üye olacaksın’ diyordu. Memura, ‘Şef olmak istiyorsan bana üye olacaksın’ diyordu. Bu kez olmadı. Kamusal alanı esaret altına alanların manevra alanı her geçen gün daralıyor.
Herkes bilmelidir ki; Türkiye, eski Türkiye değil. Türk Eğitim Sen üyesi bir arkadaşımızın hakkını gasp edenin alnını karışlarız. Ne kadar çirkinleşirse çirkinleşsinler, teşkilatımızın hakkını, hukukunu korumak için her türlü enstrümanı sonuna kadar kullanırız.” Diye konuştu.